Asansörün Tarihçesi
İnsanlık tarihinin en eski problemlerinden
birisi de düşey kaldırma olmuştur.
İnsanlar bu konuda kaldıraç ile işe
başlayıp, çıkrık benzeri sistemlerle
problemlerini çözmeye çalışmışlardır.
Yüzyılımızda yüksek bina yapımına
doğan ihtiyaç, düşey taşımacılığında
gelişimini beraberinde getirmiştir. Düşey
taşımacılıktaki gelişmeler ve kazanılan
teknik başarı, daha yüksek bina
yapımında etkili olmuştur. Birbirini
etkileyerek büyüyen iki sektör kendi
içinde daha ileri teknoloji, güvenlik ve
konfor standartlarını geliştirmiş, bugünkü
seviyelere gelinmiştir.
Bu gün dünyamızda harika bir dikey taşıma aracı olarak kullandığımız
ve insanlığın hizmetine sunulan asansörler ilk olarak Avrupa’dan bütün
dünyaya yayılmıştır. Günümüzde sadece yüksek binalarda kullanma
zorunluluğundan ziyade artık günlük ihtiyaçlar arasında yer alan
asansörlerin icadı milattan öncesine dayanmaktadır.
Çok eski çağlardan orta çağa 13. yüzyılın başlarına kadar kaldırma
araçlarının arkasındaki güç insan ve hayvan gücüydü. Eski Roma
İmparatorluğu saraylarında katlar arasında inip çıkan dolapların olduğu
bu dönemle ilgili bulunan belgelerin incelenmesinden bilinmektedir.
Orta çağ dönemlerinde buna benzer dolapların (asansör) manastırların
dış duvarlarına monte edildiği, bu tür asansörlerin dışarıdan çalışarak
daha çok savunma ve korunma amaçla yapıldığı, düşmanların gece
baskınları yaparak içeriye girmesinin önlenmesi için kullanıldığı
düşünülmektedir.
17. yüzyılın başlarında VELAYER adındaki bir fransız mimar bu ilkel
aleti biraz daha geliştirmiş ve karşı ağırlık ile daha iyi dengede
çalışmasını sağlamıştır. Karşı ağırlık ile çalışan ve elle çevrilerek
hareket ettirilen bu alete
uçan sandalye adı
verilmiştir. Bu dönemlerde
Amarika’da daha büyük bir
dolap yapılmış ve bu dolap
iki katlı bir binada
kullanılmıştır. Bu aletin en
önemli özelliği ise basınçlı
hava ile çalışması ve
böylelikle insan gücüne
ihtiyaç duyulmaması idi.
1867 yılında EDOUX adında bir Fransız mühendis uluslar arası Paris
sergisi münasebeti ile yeni bir kaldırma makinası yapmış ve adını
ASANSÖR koymuştur. Bu makina ziyarete gelen misafirleri en yüksek
noktaya kadar çıkartıp indirmiştir. 1880 yılında asansör teknolojisi bir
kademe daha ileri gitmiş ve bu kez Alman fizikçi SİEMENS
asansörlerde elektrikten faydalanmıştır. 1889 yılında ise Paris’te açılan
bir sergide ünlü Fransız mühendis EİFFEL adını verdiği ve ismini
ölümsüzleştiği kule içerisine birde asansör kurmuştur. EİFFEL kurmuş
olduğu bu asansör ile insanları zahmetsiz bir şekilde kuleye çıkarmış ve
insanlara Paris’i seyrettirmiştir.
1850 yılı ile 1860 yılları arasında İngiltere’deki tekstil fabrikalarında
asansör yaygın olarak kullanılmıştır. Asansörlerin bu kullanımı daha
sonra endüstriden ticarete ve oradan da halkın kullanımına olacak
şekilde yaygınlaştırılmıştır.
1892 yılında Ülkemizde ilk asansör, İstanbul'da Pera Palas’a inşaa
edilmiştir. Beyoğlu'nda ilk elektrik kullanan bina olmakla birlikte,
Türkiye'nin en eski elektrikli asansörü de Pera Palas otelinde
bulunmaktadır. Otelin en güzel köşelerinden birini oluşturan asırlık
Türkiye’nin İlk Asansörü (Pera Palas Oteli)
asansör adeta Pera Palas'la bütünleşmiş, yenilerine taş çıkarırcasına
günümüze kadar güzelliğini ve ihtişamını koruyarak gelmiştir. 5 kişi
(400)kg ‘lık bir ağırlık taşıyabilen asansörün günümüzde, haftada bir
bakımı ve yılda birkezde muayenesi yapılmaktadır.
19.yüzyılın başlarında dünyada asansörlerde yapılan teknolojik
devrimler sayesinde asansör teknolojisi hızla ivme kazanarak Uluslar
arası dev firmalar kurulmuş ve asansörde adeta bir teknolojik devrim
yaratılmıştır. Teknolojideki bu hızlı gelişme sayesinde bugün bu
asansörlerin hızları 8 metre/saniye civarındadır. Ayrıca, 400 metreye
kadar olan yüksekliklere günümüzde rahatlıkla çıkılabilmektedir.
Günümüzde kullanılan asansörler ihtiyaca göre 20-25 kişiyi
taşıyabilmektedirler. Bu sayıda insanı rahatlıkla taşıyan asansörlere
günümüzde akıllı asansörler denilmektedir.
Asansör Çeşitleri
a) Elektrikli Asansörler : Tahrik motorunun kumanda panosundan
aldığı komut vasıtasıyla harekete geçip, kabini istenilen yönde hareket
ettirmesi yoluyla çalışırlar. Kabin, karşı ağırlıkla müşterek çalışır.
Kabin ve karşı ağırlık çelik halatın tahrik kasnağı
ile sürtünmesinden kaynaklanan bir hareket
vasıtasıyla aşağı yukarı hareket eder. Kabin ve
karşı ağırlık birbirleri ile yaklaşık eşit
ağırlıktadırlar.
b) Hidrolik Asansörler : Kaldırma işi, hidrolik
sıvısını, kabini doğrudan veya dolaylı olarak
etkileyen bir kaldırıcıya sevk eden ve elektrikle
tahrik edilen bir pompa vasıtasıyla gerçekleşen
asansörlerdir. Bu asansörlerde aşağı yön hareketi kabinin kendi
ağırlığı ile gerçekleşmektedir. Hidrolik asansörlerde makina dairesi
genel olarak, ilk duvar seviyesinde bulunur. Burada bir yağ kazanı
ve bunun üzerinde hidrolik düzeneği, kumanda panosu ve hidrolik
sıvısının içinden geçtiği hortumlar bulunmaktadır. Asansör kuyusu
içinde; Kabin, varsa karşı ağırlık, silindir piston sistemi, askı tertibatı
ve tamponlar bulunmaktadır.
c) Yük Asansörü : Fabrika, depo ya da otoparklarda kullanılmak
üzere tesis edilen asansörlerdir. Bu asansörler ağır ortam şartlarında
başarıyla çalışır. Yalnızca yük taşımak amacıyla yapılan yük
asansörlerinin kabin veya platform boyutları ve motor güçleri,
taşınması gereken en büyük yük miktarına göre belirlenir. Tesis
edildiği binanın en zor şartlarına göre tasarlanan yük asansörlerimiz,
500 kg’dan 10000 kg’a kadar çeşitli kapasitelerdedir. Tahrik düzeni
ise makinalı veya hidroliktir.
d) Sedye Asansörü : Hastaların konforlu ve sağlıklı bir şekilde
taşınmalarını sağlayan asansörlerdir. Bu asansörler 1600 kg, 2000 kg ve
2500 kg 'a kadar taşıma kapasitesine sahiptirler. Bu asansörlerin diğer
asansörlerden ayrıcalıklı özelliği; konfor ve güvenliktir. Sedyenin
asansöre giriş-çıkışında sarsıntı olmaması için kabin katlara göre hassas
ayarlanabilmektedir. Elektrik kesilmelerine karşı önlem, ayarlanmış ışık
akısı, atnibakteriyal tedbirler, paslanmaz aksam gibi ekstra donanımlar
ilave edilmiş asansörlerdir.
e) Araç Asansörü : Binaların üstünün ve bodrum katlarının otopark
olarak kullanıma olanak sağlandığı durumlarda kullanılan asansörlerdir.
Araç asansörlerinin kapasiteleri 3000 kg olabilmektedir.
f) Panoramik Asansör : Bu asansörler açık havada, alışveriş
merkezlerinde, tren istasyonlarında,... kullanılmaktadır. Bina
mimarisine uygun olarak tahrik düzeni elektrik ve hidrolik
yapılabilmektedir.
g) Özürlü Asansörü : Yaşlı, engelli ve tekerlekli
sandalye kullanıcıları için tasarlanmış asansörlerdir.
Bu asansörlerin bir diğer ismide merdiven
asansörleridir. Bu asansörler, daha geniş bir giriş
kapısı, standart otomatik kapı, butoniyerlerin daha
aşağı seviyede yatay pozisyonda bulunması ve
buton düğmelerinin kabartmalı olması gibi
özelliklerle diğer asansörlerden farklılık arz eder.
ğ) Monşarj Asansör : Bu asansörler genelde otel,
restaurant ve villalarda mutfaktan yemek yenilen kata, tabak, bardak,
tepsi taşınmasında kullanılır. Sadece yük taşıma amaçlı olarak,
insanların giremeyeceği boyutlarda tasarlanırlar. Küçük tip yük
asansörleri olarak düşünebileceğimiz servis asansörleri 50 kg’dan
250 kg’a kadar değişik taşıma kapasitelerine sahiptir.
h) Yamaç ( yatay ) Asansörü : yatay asansörler, gelişmiş ülkelerde
havaalanlarında, hastane ve üniversite komplekslerinde sıkça kullanım
imkanı bulan insan taşıma sistemleridir.
ı) Makina Dairesiz Asansörler : Makina dairesiz asansörler özellikle
yolcu terminalleri, çok katlı mağazalar, alışveriş merkezleri ile eğitim,
kültür ve sağlık kuruluşları gibi yerlerde kullanılmaktadırlar. Özellikle
daha yoğun yolcu trafiği olan ve daha yüksek ticari binalar da
tasarımcılar, inşaatçılar ve bina sahipleri için önemli avantajlar
sağlarlar. Bu asansörlerde tahrik makinası asansör kabininin üstünde ya
da kuyu içinde bulunmaktadır.
ASANSÖRLERİN
YILLIK KONTROLLERİ
KULLANICILARIN
CAN VE MAL GÜVENLİĞİ
İÇİNDİR…!
Asansör Kullanırken Dikkat Edilecek Hususlar
- Hangi kat ve doğrultuya gitmek istediğinizden emin olunuz,
varsa yalnızca gidilecek yöne (aşağı/yukarı) ait çağırma
butonuna basınız.
- Kabinden çıkmak isteyenlerin geçiş yolu üzerinde durmayınız,
geçişe engel olmayacak bir yerde bekleyiniz.
- Asansör beklediğiniz kata geldiğinde, asansörün dolu olması
halinde mutlaka kabine girmeye çalışmayınız, asansörün tekrar
bulunduğunuz kata gelmesini bekleyiniz yada (varsa) diğer
asansörü kullanınız.
- Otomatik kapılı asansörlerde,
kapısı kapanmakta olan
asansörün kapısını açmaya
çalışmayınız, asansörün tekrar
bulunduğunuz kata gelmesini
bekleyiniz ya da (varsa) diğer
asansörü kullanınız.
- Asansöre binip, inerken dikkatli
olunuz. Asansör ve kat seviyesi
faklılıkları olabilir, takılıp
düşebilirsiniz.
- Çocukları, evcil hayvanları kontrol altında tutunuz.
- Otomatik kapılı asansörlerde, kapının açılması bir açma butonu
aracılığı ile oluyorsa, kapıyı butona basarak açınız. Kabin katta
durmadan kapıyı açmaya çalışmayınız.
- Kabine girerken ve kabinden çıkarken oyalayıcı hareketlerden
kaçınınız.
- Kapıdan uzak durunuz ve kapıda sıkışma olasılığı bulunan giysi
ve eşyalara dikkat ediniz.
- Kat göstergelerine dikkat ediniz ve izleyiniz.
- Asansörün durmasına karşın, otomatik kabin kapılı asansörlerde
kapı açma butonu ile de kapı açılamıyorsa imdat butonu ile
dışarıdaki kişilerle irtibata geçiniz, kişisel çabalarla kabinden
çıkmaya çalışmayınız.
Asansörlerde Güvenlik Kuralları
- Asansör kuyu boşluğu mutlaka
temiz tutulmalıdır, burada
başlayacak bir yangının kabin
içinde bulunan kişilerin
dumandan boğulmasına neden
olabileceği unutulmamalıdır.
- İç kapısı bulunmayan
asansörlere fotosel takılması
kabin ile hareketli yüzey
arasında meydana gelebilecek
sıkışmaları önlemesi
bakımından hayati önem
taşımaktadır.
- Binada temizlik yapılırken kuyu boşluğuna su girmesi
engellenmelidir.
- Askı halatları düzenli olarak kontrol edilmeli ve aşınmış halatlar
vakit geçirilmeden değiştirilmelidir.
- Kat kapı camları mutlaka içi telli cam olmalıdır. Pencere camı,
buzlu cam, mika gibi maddeler takılmamalıdır.
- Kat arasında kalan kişileri kurtarmak için kapı anahtarı
kullanılmamalı, makina dairesinde asansörün elektriği
kesilmeli, makina üzerindeki fren kolu elle açılarak volan
yardımıyla asansörün en yakın kata getirilmesi sağlanmalı ve
mahsur kalan kişiler bu şekilde kabinden çıkartılmalıdır.
- Kabinin katta olduğunu anlamak için kabin içerisinde mutlaka
aydınlatmaların yanması gerekir.
- İç kapısı olmayan asansörlerde her hangi bir tehlike anında önce
kabin içerisindeki dur butonuna basılmalı daha sonrada imdat
butonuna basılarak yardım istenmelidir.
- Kabin içinde bulunan imdat butonu ve acil aydınlatma sistemi
elektrikler kesilse dahi mutlaka çalışır durumda tutulmalıdır.
- Kabin içerisine yüklenecek yükler dengeli bir şekilde
yüklenmeli hareket esnasında kayması ve devrilmesi
engellenmelidir.
- Yangın ve deprem esnasında asansörün kullanılması
sakıncalıdır, asansör yerine merdivenler tercih edilmelidir.
- Kabin içerisine ve katlara kullanma talimatları ile uyarıcı ikaz
levhaları takılmalıdır.
- Asansör kuyu altında kullanılabilir boşluk olmamalıdır, varsa
şayet ya kapatılmalı veya gerekli güvenlik tertibatları
alınmalıdır.
- Makina dairesinin giriş kapısı veya kapağı sürekli olarak kilitli
tutulmalıdır. Herhangi bir tehlike veya bakım esnasında
anahtara kolayca ulaşmak için ilgili görevlide veya yöneticide
bulundurulmalıdır.
- Makina dairesine asansör harici hiçbir malzeme veya eşya
koyulmamalıdır.
- Makina dairesinde mutlak havalandırma panjurları olmalıdır.
- Makina dairesi aydınlatması yeterli ve çalışır durumda
olmalıdır.
- Makina dairesinde kolayca okunabilecek bir yere bakım ve
kurtarma talimatları asılmalıdır.
- Makina dairesinde TSE ‘ye uygun kapasitede yangın söndürücü
tüp bulunmalıdır.
- Aşırı yük sistemi yoksa takılmalı varsa mutlaka asansör
kapasitesine uygun olarak çalışır
durumda olmalıdır.
- Makina dairesi depo olarak
kullanılmamalıdır.
- Kabin girişine konulan eşik
kontağı gibi güvenlik tertibatları
mutlaka çalışır durumda tutulmalı,
özellikle çocukların bunlarla
oynamaları, bozmaları önlenmeli
ve uyarılmalıdır.
Asansörlerde Karşılaşılan Kaza Tipleri
Ülkemizde asansör tesislerinin büyük bir kısmını sürtünmeli ve tahrikli
asansörler oluşturmaktadır. Bu tip asansörlerde asansörün aşağı ve
yukarı yönde zaman zaman kontrolsüz hareketler sergilemesi sonucu
kazalar olmaktadır. Bu kaza türü, frenlerin devre dışı kalması,
balataların aşınması, tahrik gücünün yetersizliği ve kumanda sistemi
arızalarından kaynaklanmaktadır. Asansörlerde karşılaşılan başlıca kaza
tipleri aşağıda maddeler halinde belirtilmiştir:
- Halatların tellenmesi ve yıpranması sonucu halatların kopması
ile oluşan kazalar.
- Karşı ağırlığın kabin ile çarpışması sonucu oluşan kazalar.
- Kapı camlarının kırılması sonucu oluşabilecek kazalar.
- Kabin katta değil iken kat kapısının açılması ile oluşan kazalar.
- Kapısı olmayan kabinlerde hareketli yüzey ile kabin arasında
sıkışmalardan dolayı oluşan kazalar.
- Asansör makina grubu üzerindeki fren sisteminin arızalanması
veya devre dışı kalması, balataların aşınması, fren tahrik
gücünün yetersizliği, kumanda panosunda oluşabilecek
arızalardan dolayı kabinin kontrolsüz bir şekilde aşağı veya
yukarı yönde kaymasından meydana gelen kazalar.
- Kabinde mahsur kalan kişilerin kurtarılması sırasında bilinçsiz
şekilde kurtarma çalışmasından doğan kazalar.
- Yangın ve deprem anında asansörün kullanılmasından doğan
kazalar.
- Kabin içerisine konulan yüklerin dengeli konumlandırılmamış
olması ve seyir halinde bu yüklerin kayması sonucu doğan
kazalar.
- Kabin duruş seviyesinin aşağıda veya yukarıda olması
nedeniyle doğan kazalar.
- Otomatik kapılı asansörlerde kapının giriş-çıkış sırasında
kullanıcıları sıkıştırması ile oluşan kazalar.